Sol Ayagim in Yazarindan
Tekerlekli iskemlesinin ucunda, tüm bu yargilarin ne yüzünden koptugunu merak eden bir grup heyecanli cocugun yaninda oturuyordu. Bu romanin ilk bölümü iste böyle basliyor. Oturuyordu, cünkü neredeyse aciz bir kötürümdü, cevresindeki eylemlere nadiren istirak edebiliyordu. Yine bu kitabin odak noktasi, roman basladiginda erkeklige gecmek üzere olan bir cocugu, bittigindeyse ademoglunun tüm duygulari ve zihnine sahip olacak olan o. Digerlerinin arasina karismadan, tekerlekli iskemlesinden sakin ve istirap dolu kalbiyle olani biteni gözlemler, yasadiklari Dublin in derme catma mahallelerinden, kendisinin de bir parcasi oldugu genis bir alana yayilmis ailesinin eylemlerini kaydeder.
Burasi aslinda, tüm acilari ve eglenceleriyle her gününe hüznün hakim oldugu kirkli ve ellili yillarin Dublin idir. Arka sokaklarin ve pejmürde barlarin kaba, merhametsiz, ickici, zinaci Katolik Dublin i; hem de tüm ihtisami ve sefaletiyle, muazzam yasam zevkleriyle.
Christy Brown asiri duygusalliga kapilmadan yazdi. Lafini hic sakinmadi, bakis acisi alabildigine acikti. Ama yazim tarzi, kitabin genel izlenimini sikici nin tam ziddi olarak algilatacak lirik bir nitelik tasiyordu. Dublin in görüntüleri, sesleri ve dekorlari üzerinde yaptigi tasvirlerinin daha iyisine pek nadiren rastlanir. Onun karakterleri, yasam atesi ile yanarlar.
Christy Brown, sadece on ücü hayatta kalabilen yirmi iki cocuklu bir ailenin cocuguydu. Dogustan zihinsel bir felcle dünyaya geldi, kullanabildigi tek uzvu sol ayagi oldu. Londra ya yaptigi birkac ziyaret ve bir kez yaptigi ABD seyahati disinda, tüm yasamini Dublin de gecirdi.