Günümüzde cagdas insani, materyalizmin ivme kazanmasiyla seküler gücler tarafindan kusatilmislik icinde bulunmakta, varliginin geregi olan insan boyutlari ve metafizigi yeterince tecrübe edememenin sikintilarini hissetmektedir. Insanda anlamsizlik duygusuna sebep olan bu durum, onu anlam arayisina itmektedir. Hayatin anlamini dinde bulan birey, onu cesitli bicim ve boyutlarda yasar. Bu sürecte bazi insanlar, dern dinsel yasayis diye ifade edilen tasavvufi hayati tercih eder. Tasavvuf araciligiyla icsellestirilen, bir baska ifade ile özümsenen dinsel inanc ve uygulamalar, insanin hem kendisi icin hem de diger canli ve cansiz varliklarla uyum icinde bir yasam sürmesine zemin hazirlar. Böylece birey, varlik dünyasinin tamaminda baris ve huzuru yakalar. Bu arastirmada Islamin dern bir tecrübesi olarak tasavvuf, ilk ortaya ciktigi asirlardaki anlami ile bireysel ve psikolojik baglamda degerlendirilmeye calisilmistir.