Bir mac icin gittigimiz Ankarada bir arkadasin evinde kaliyoruz. Optik, o dönem Ankara yakinlarinda bir yerlerde ögretmendi. Bir hafta sonu bizi ziyarete geldi. Sabah vakti, kahvaltiyi hazirladik, Optiki bekliyoruz. Optik geldi, yaninda okulda yatili kalan Besiktasli bir cocuk getirmisti. Saglam Besiktaslidir. diye anlatiyordu. Sonra kahvaltiya oturduk. Cocuk köyden gelmis, büyük sehir görmemis. Salami isaret etti parmagiyla, Bu ne
dedi. Biz Salam dedik, aldi bir tane yedi. Bizim orada hic böyle seyler yok dedi, daldi salama. Baska da bir sey yemiyor cocuk. Biz utandik, cocuk salam yesin diye yemiyoruz. Hepsini yeyip bitirdi. Sonra bizim Optik cocugun basini oksadi. Tamam, dedi, Ben sana salam alacagim.
Cok acayip bir insandi. O holigan ruhunun altinda acayip vicdanli biri vardi. Optik icin dökülen göz yaslari sel olmustu tribünde. Stadda onun icin yaptigimiz saygi durusunda bagira bagira aglayan insanlarin seslerini
duymak zor degildi.