Hayati renklerle anlariz; keyifli bir hayati tanimlamak icin renkli ifadesini kullaniriz.
Tarihin, uzun süre insanlari renkleriyle kategori ettigini; o kadar ki Insan Haklari Evrensel Beyannamesinin bile renk meselesine ikinci maddesinde deginecek kadar önem verdigini biliriz.
Tuttugumuz takimin rengine vuruluruz; bayragimizin rengi, kalbimizle örtüsür. Tipki zevklerimiz gibi renklerimizin tartisilmasini da istemeyiz. Sevmissek bir rengi, ne baskasinin dudak bükmesine aldiris ederiz; ne de biz vazgeceriz o günün anlam ve önemiyle özdeslestirdigimiz rengimizle.
Renkleri yakindan tanimak, hayati yakindan tanimaktir.
Velhasil-i kelam, renkler hayatimizin ayrilmaz bir parcasidir.
Yazi dünyasina hizli bir giris yapan Selahattin Keser de böyle düsünmüs olmali ki hayatina giren güzel insanlari renklerle anlatmis.
Elinizdeki kitapta hayati renkler üzerinden anlatiyor.
Bir bakiyorsunuz, iki zit renk, omuz omuza vermis; yürekten konusuyor.
Bir bakiyorsunuz, birbirinin tamamlayicisi iki renk, insanlarin derinliklerine inebilmenin inceliklerine dikkat cekiyor.
Kitapta görüyoruz ki kimi renkler, hayatin düz bir cizgiden ibaret olmadigini; inisleri cikislari olan bir süreci kapsadigini anlatirken; bazi renkler ise hic hesapta olmayan bir zaman diliminde düstügünüz kuyudan cikabilme kararliligina isaret ediyor.
Kahraman renklerimizden birinin dedigi gibi, hicbir tabelada yazmaz; mutluluga kac kilometre kaldigi.
Hazirlikli olun; bu kitapta mutluluk, her an karsiniza cikabilir
Keyifli okumalar dilerim.
- Yüksel Isik Gazeteci-Yazar
