Degerli okuyucu; bu kitabin yazari dün yasadigimiz felaketlerin sebeplerini fevkalade aciklikla anlatilirken; adeta bugünleri anlatiyor..
Dün bizi üzen düsmanlar daha simdiden isgal ettigi memleketlerde okullar aciyor, sirketler kuruyor, sanat ve ticaretin ilerlemesini saglayacak kurumlar olusturuyor. Bizi tekrar maglup edecek kadar hayat ve kudret verecek olan bu kurumlari hangi vasitalar ile hangi paralar ile kurduklarini biliyor musunuz
Bizden, Müslümanlardan gasp ettikleri paralarla, emlak vakfiyemizden elde ettikleri büyük servetlerle, beylerimizin emlaklarindan elde ettikleri kocaman kazanclarla...
Bir asirdan beri maglup ola ola Kuzeyden Güneye, Batidan Doguya dogru cekiliyoruz. Her yirmi otur senede bir müthis hezimete ugruyor, zulümlere maruz kaliyoruz; biraz daha büzülerek, bozularak kücülüyoruz. Cok kisa bir zaman sonra bizim birakip gittigimiz yerlerde birer devlet ortaya cikiyor. Iste Romanya iste Yunanistan iste Sirbistan iste Bulgaristan. Yalniz ücünün bir araya gelmesi bizi maglup etmeye yetti. Biz bu asirda da rehavet ve asalakligimizla devam edecek olursak yirmi sene daha gecmeden bunlardan yalniz bir tanesi, mesela Bulgaristan hakkimizdan gelebilecek güce erisebilecektir. Bari bunlari, bu müthis hakikatleri aklimizdan bir an cikarmayalim ve hemen ilerleme ve medeniyet yollarina girelim.
Yabanci unsurlardan, o, daima kanimizi emip baska taraflara kanalize etmekten baska bir seyi düsünmeyen yabanci unsurlardan kurtarilmis böyle bir genel Iktisadi Birlik ne kadar büyük bir gücle ithalat ve ihracatimizi üretim ve tüketimimizi tanzim ve idare ederdi. Ayni zamanda vatanin evladi ne kadar saglam ve maneviyat dolu bir surette talim ve terbiye edilirdi. Bizim de ancak o zaman faal, hassas ve haysiyetli bir mill ruhumuz olurdu. Ve bunun olmasi icin ne lazimdir Sadece kirk-elli onur sahibinin, vatan aski, din gayreti ve mill hassasiyetle cikip rehberlik etmesi