Resad Ekremin dilinde tarih gercek hayattan daha canli, daha güzel, daha büyülü...

Tulumbacilar, 1720den 1826ya kadar bir asir boyunca, Istanbulun dillere destan yanginlarini söndürürken, sehrin edebiyatina ve folkloruna da yanik izleri biraktilar. Resad Ekrem Kocu, yillarca tulumbaci kahvehaneleri isletmis Üsküdarli halk sairi Vasif Hocanin notlarindan, namli tulumbaci, halk ressami ve sairi Kahveci Gürcü Nusretin antoloji-hatirati Zindan Siirlerinden ve baska birinci el kaynaklardan yararlanarak, Steskilatiyla, adet ve ananeleriyle, kogus nizamlari ve hayatiyla, calgili kahvehaneleri ve buralardan dogmus kosmalari, semaileri, ayakli manileri ve destanlariyla, destanlara gecmis ask ve cinayet vakalariyla, o renkli, sesli alemi anlatiyor. Bu arada, Abdülhamidin hafiyesi Fehim Pasanin Ingiliz metresinin kardesi Stulumbaci taslakcisi Ingiliz Hidayet ve kadin tulumbaci Bahriye gibi aykiri örnekleri de unutmuyor