Sicak bir yaz günü, peribacalari diyarina Yunanistanin Larisa sehrinden Dimitrios Katsikas adinda biri gelir. Bu genc adam, yillar önce bu topraklardan göce zorlanan büyükbaba ve büyükannelerinin izini sürmek, bir daha buraya dönemeyen akrabalarinin yerine bu güzel yerleri gezmek istemistir. Tesadüfler karsisina yörenin sevilen sahsiyetlerinden Baba lakapli Aziz Güzelgözü cikarir. Ayni yaslardaki bu iki genc kisa sürede kaynasir. Dimitrios, Azizin evine konuk olunca, bu büyüleyici diyarda inanilmaz bir adamla tanisir. Azizin babasi Mustafa Güzelgözdür bu kisi; nami diger Esekli Kütüphaneci.
Ürgüpteki kitapligi yönetirken otuzdan fazla köyün halkina esekle kitap tasidigi icin takilmistir bu ad ona. Herkes, özellikle de kadinlar, kitap okusun diye yillarca cirpinmistir Mustafa Güzelgöz.
Dimitrios ile Esekli Kütüphaneci arasindaki sevgi köprüsü yöreyi birlikte gezerlerken iyiden iyiye pekisip güclenir. Bu arada kan kardesi olan Aziz ile Dimitriosun aklina, Ürgüp ile Larisayi kardes sehir yapma fikri düsmüstür. Ama bu o kadar da kolay olmayacaktir...
Fakir Baykurtun, klasik anlatiminin tüm olanaklarindan yararlanarak, gücü yetene, hatta bitene dek, hasta yataginda yazdigi bu son romaninda, sevgi, kardeslik, azim, cesaret gibi duygular yine okuru sarip sarmaliyor.