Allah ve Reslüne itaat olmaksizin tevhid, Kuran ve Sünneti sahislarin görüslerinin önüne gecirmeden de ne kurtulus ne de felah olur. Onlar kabul veya reddin merkezidir. Hic kimsenin sözü Furkanla gönderilene sunulmadan alinmaz. Imamlardan herhangi birinin sözleri ona sunulmadan alinmaz. Mutlu; avam kendisini hos görmese de iki vahye Kuran ve Sünnete sarilandir. Sak ise; sahislarin görüslerine sarilma adina iki vahyi Kuran ve Sünneti arkasina atandir.
Cogu insani hata ve unutkanligin sebebi olan, bir mezhebe taassup namina Rablerinin Kitabini ve Nebleri sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini sahislarin görüsüne kurban ettigini gördüm. Muayyen bir mezhebe taassup duymayana düsmanlik edildigini gördüm. Beserin en hayirlisinin üzerine inen Rablerinin Kitabina olan cehaletlerinden dolayi onu kinadiklarini gördüm. Kitap ve Sünnete sarilmanin vacibiyetine ve celiskili meselelerin onlara arz edilmesi icin bu risaleyi kaleme almak istedim. Ta ki bu sayede batil ehline ragmen sözler ser delillerle uyussun, ihtilaf azalsin, kopmasi mümkün olmayan, Emin Reslün üzerine indirilen ipe sarilarak, yerin ve göklerin sahibinin itaati üzeri yeryüzü istikamet bulsun. Gizlenilemeyecek sekilde aciktir ki ilim ve din ehline zarar veren en büyük etken seleflerine tabi olmaktan geri kalmak, bir mezhebe taassup, onun disina cikmamak ve tabi oldugu mezhebin ser delilerine ve delilin racih gördügüne bakmadan tabi olmaktir.
Seyh Süleyman el-Ulvan