Zihnimize, hafizamiza, yani medeni-kültürel varligimiza müdahalelerin neredeyse iki asirlik tarihi var. Bu kitabin yazilis amaci, kimlik ve kisilik degistirici bu müdahaleleri dogru bir zeminde degerlendirmektir.
Zorla kültür degistirmenin sonuclari ile biz ve bizden sonrakiler gercek anlamda karsi karsiya kaldilar. Öncekiler ortak metinler okumuslar, klasik msikmizle hasir nesir olmuslar ve tezyini-plastik sanatlarimizi hayatlarinin bir parcasi olarak hissetmislerdi. Cumhuriyetin ikinci kusagi olarak biz bunlardan tamamiyla mahrum kaldik. Bu dayatmalarla ilgili tepkilerimizde de farklilasmalar ortaya cikti. Bu farklilasmanin tamamen dil merkezli oldugunu söyleyebiliriz. Bütün bu dillerdeki zorlayici degisime boyun egip, birikimden vazgecerek sirf din kavrayisla meseleyi halletmek yönündeki radikal görünümlüiddiali tavrin kisirligi artik daha iyi anlasilabiliyor. Dinin kültürlesmesi, yasanmasi, hayati bir sekilde idare etmesi asla ihmal edilemeyecek bir sosyal gercekliktir. Medeniyet, inanclarin, kültürlerin kendini ifade etme tarzidir. Bunun inkari ise, günümüzde selefilikten radikallige ve isidcilige kadar varan bir vandalizmle kendini göstermektedir.
Kitap ismini, daha önce bir toplanti vesilesiyle kaleme aldigimiz bir makaleden aliyor Neden klasiklerimiz yok
Bu sorunun temel yazili metinlerimizi asan bir tarafi oldugunu da belirtmek istiyoruz. Bu yüzden kitapta klasik musikimizle ve klasik sanatlarimizla ilgili yazilar da yer aliyor.