Sanatin, dolayisiyla siirin, etkinlik olarak insan yasamina girdigi ilk caglardan bu yana, belli bir temele dayandigini söyleyebiliriz. Özetle vurgulama gerekirse, bu temel gereksinimdir. Siir bir gereksinimden dogar, bir gereksinimi karsilamayi ve gidermeyi üstlenir. Ama salt orada kalmaz, gereksinim yaratmayi, insani yeni gereksinimlerle tanistirmayi da amaclar.
Anlatim araci olmasi, bunlarin hepsiyle yakindan iliskili. Siirin gelecegi de bu iliskilerde yatiyor bence. Insanda anlatma gereksinimi varoldugu sürece siir de varolacaktir diyebiliriz. Bir adim daha atarak, bu gereksinimi karsiladigi ve giderdigi sürece, ve ardindan da, bu gereksinimi yarattigi sürece diye ekleyebiliriz.
Su da eklenebilir Bir sey anlatmamayi sanatsal bir deger haline getirme cabasinin bosa ciktigini, bosa cikmaya yargili oldugunu gördügümüz sürece.