Balkan Savaslarinin 100. yili icerisindeyiz... Iyi bir Elveda Rumeli romanindan söz etmeli... Istanbulda medrese egitimi aldiktan sonra memleketine dönen Hasan, bir süre sonra bir ömre sigmayacak seye sahit olur... Balkan Savaslari, esir kamplari, I. Dünya Savasi, salgin hastaliklar, göc yollari, ölümler ve bunlar arasinda yasanmaya calisilan, yeniden kurulmaya calisilan hayatlar. Gerceklerden hareket eden, iyi yazilmis bir roman.
Elveda Rumeli romani 93 Harbi sonrasi, Balkan Harbi ve 1. Dünya Savasi yillarinda Bulgaristandaki iki büyük ciftci ailesinin yasamini konu alir... Yazar Ramis Cinar, romaninda tarihin genis bir sayfasina aciklik getirir. Silistrenin Ceyrekci Köyünde yasananlari anlatarak Osmanlinin cözülüsünü basariyla yansitir. Yalin, akici bir dili vardir. Savas, ayrilik ve göc romanlarina bir yenisini katarak yazinimiza katkida bulundugu bir gercektir.
Elveda Rumeli romani beni o öyle sardi ki anlatamam. Rumelinin tatli günlerini, insanlarin yasadiklari sikintilari, yalniz, elsiz kolsuz, caresiz kalmalarini, güc kosullara direnclerini ve gelenekleri, Ramis Cinar cok güzel bir dille, öyle sürükleyici anlatmis ki hayran kaldim. Elveda Rumeli bugüne dek okudugum en güzel öykülerden biri. Balkanlari anlamak icin bu kitap cok kisice okunmali.