Insan kaderini degistirebilir mi Bundan seneler önce bana bu soru sorulsaydi kesinlikle hayir derdim. Bana göre kader asla degistirilemeyen bir seydi ve herkesin o kadere boyun egmesi gerekiyordu. O siralarda kendi icsel yolcuguma henüz baslamamis ve evrene dair büyük sirlari kesfetmemistim.
Her sey uzun yillar önce girdigim bir depresyonla basladi. Neden hep ayni seyleri yasiyorum sorusu zihnimden cikmiyordu. Cünkü insanlar degisse de yasadigim olaylar hep ayniydi. Sanki sürekli ayni yerde takilan bir filmde oynuyor gibiydim. Karsimdaki oyuncular sürekli degisiyor ama senaryo bir türlü degismiyordu. Iste icsel yolculugum bunu fark etmemle basladi.
O zamanlar bilincaltimin derinliklerinde sakli olan kök inanclarimin hayatimi nasil etkiledigini bilseydim, onlari nasil degistirecegimi ve istedigim gibi hayati nasil yaratabilecegimi de bilirdim.
Basak Sayan; Baglanma Korkusu, Kelebegin Kaderi, Ölü Kuslarin Sessizligi ve Nigahdar romanlarinin ardindan ilk otobiyografik kitabinda kendi hayatinin iplerini nasil eline aldigini ve icsel yolculugunda nelerle karsilastigini bilim ve felsefeyle temellendirerek olanca samimiyetiyle anlatiyor.
Bu kitap, insanin elindeki en büyük gücü nasil kullanmasi gerektigini, inancin ve düsüncenin neler yaratabilecegini, bilincaltinda bulunan kök inanclarin nasil degistirilecegini, arzu edilen bir yasamin nasil tezahür ettirilecegini detaylariyla ve 21 günlük bir calismayla okura sunarken, ayni zamanda kisinin gercek özü ile baglantiya gecmesini de sagliyor.
Keske her insan kendi sihirli lambasina sahip oldugunun ve diledigi her seyin gercekleseceginin farkinda olsa...