Cepheden Cografyaya
Adim Adim Sakarya

Milli Mücadelenin düzenli ordu döneminin basindaki 1921 yili muharebelerinin 1. ve 2. Inönü Muharebeleri, Kütahya-Eskisehir Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesi tamami dokuz ay gibi kisa bir sürede, henüz güc terazisi Yunanlar lehine iken gerceklesmistir. Aradaki kuvvet farkina ragmen Türk Ordusunun Yunanlari durdurabilmesinin, hatta geri püskürtebilmesinin en önemli sirri elindeki kisitli imkanlari en dogru sekilde kullanmasi olmustur.

Bunu basarabilmek icin muharebeler süresince sadece tümen ve alaylarin degil, taburlarin, hatta bazen bölüklerin bile yerleri degistirilmis, nerede acilan bir gedik varsa oraya bulunabilen bütün kuvvetler sevk edilmistir. Iste, Sakarya Meydan Muharebesine dair bugüne kadar yazilanlari zor anlasilir kilan bu askeri zorunluluktur. 22 gün ve gece boyunca oradan oraya nakledilen askeri birlikler, degisen komutanlar, taktikler, muharebeleri biraz daha ayrintili ögrenmek isteyen okuyucunun kafasinin karismasina neden olmaktadir. Bir harbin öyküsü, o muharebelerin gectigi cografya bilinmeden anlatilamaz.

Harp tarihi sadece arsivdeki askeri belgelerden ibaret degildir. Burada karsimiza Harp Cografyasi seklinde yeni bir kavram cikiyor. Sakarya Meydan Muharebesinin cografyasini herkesin anlayabilecegi sekilde ortaya koymak, muharebenin tarihi ile bütünlestirmek bu calismanin temel amaclarindan birisidir.

Bagimsizlik destanimiz olan Milli Mücadelenin düzenli ordu safhasinda, cephedeki iki yili ele alan serinin bu ilk kitabinda, bir milletin son ocagini savunmak icin dogru liderin etrafinda birlesmesi ve verdigi ölüm kalim savasi anlatiliyor.

Sakarya Meydan Muharebesi simdiye dek görülmemis bir ciddiyetle ve titizlikle Selim Erdogan tarafindan yeniden kaleme alindi. Sakarya Türk Bitti Demeden Bitmez, icerdigi muharebe atlasiyla ve özel fotograflariyla Milli Mücadele dönemini yeniden aydinlatiyor.