Yetenekli, girisken, duyarli bir cocuktur Anarbay. Annesi ile babasi Almanyada calistigi icin yedi yasina dek dedesi büyütür onu. Büyük insan yerine koyar, öykülerle masallarla egitir, topluma katar, kisilik sahibi olmasinda en önemli rolü üstlenir. Ancak yasitlariyla yeteri kadar birlikte olamamanin, anababadan uzak kalmanin getirdigi bosluklar kalir cocugun yasaminda. Okul cagina gelince Almanyada okutulmasini ister dede. Baba maden ocaginda agir kosullarda calismaktadir, madenci cocuklari da ayni meslege girdikleri icin götürmek istemez Anarbayi. Yine de gönderir dede. Ancak annesi ve her an birlikte oldugu ati Türkiyede kalir bukez. Komsular Anarbayla ilgileneceklerdir. Gittiginin ikinci haftasinda trene gizlice binip kacmayi dener, basarisizlikla sonuclaninca okula baslar orada...
Kendinden emin, serbest davranislariyla daha ilk gün sinifta kabul görür. Iyi bir masal anlatimcisidir. Cocuklara roller dagitarak oyunlastirir masallari. Yakin arkadaslari Selda ile Hasandir. Ergenlige erdiklerinde Selda ile aralarinda bir sevda yeserecektir. Bir de Marie adinda 17 yaslarinda, kendisinden on yas büyük bir kiz var. Anarbayin annesi Almanyadayken Marielere temizlige gitmis, ona sicak bir sevgi vermistir. Marie de Anarbayla ilgilenir. Almanca dilini, toplumu, okuma yazmayi cabucak kavramasinda önemli rol üstlenir.
Arka Kapak