Silistre kalesi, bizzat Rus Ordulari Baskomutaninin yönettigi seksen bin kisilik bir ordu tarafindan 15 Mayis 1854te kusatilir. Kale, Arnavutluktan Iraka kadar Imparatorlukun hemen her yerinden gelen gönüllülerin de icinde oldugu toplam on bin kisilik bir gücle savunulmaktadir. Kirk üc gün süren yogun saldirilari basariyla püskürten Müslüman savascilar, yiyecek ve cephaneleri tükendigi icin, tek kurtulus yolu olarak görülen bir yarma hareketiyle koca orduyu bozguna ugratirlar. Son derece yalin bir olay üzerine kurulan Vatan yahut Silistre, tüm teknik kusurlarina karsin, Osmanli toplumuyla tiyatronun bulusmasini saglamis ve yazarinin hic ummadigi ölcüde etkili olmustur. Yazari izleyerek söylersek, Vatan yahut Silistre, Türk tiyatrosunu bulundugu noktadan ilerilere tasimis, gelisimi acisindan da tam bir dönüm noktasi olusturmustur.