Ne kadar uzak kalmisiz-birakilmisiz Canakkaleden Ne kadar soguk bakmisiz-baktirilmisiz CanakkaleyeSavasi kaybeden Britanya Imparatorlugu ugruna on binlerce gencini, bu cephede rezillikler icinde savastiran ve geri dönerken de camur deryalarinda 10.000den fazla gencinin cesetlerini birakarak firar eden Anzaklarin, ta Avustralyadan baktigi kadar bile bakamiyoruz Canakkaleye... Onlarin ta Avustralyadan gördükleri kadar bile göremiyoruz, anladiklari kadar bile anlayamiyoruz Canakkaleyi...Kaybettikleri rezil ve igrenc bir savasi, savastan sonra yazdiklariyla öylesine kutsamislar ki, gören-görmeyen, bilen-bilmeyen de sanki Avustralyalilarin Geliboluda muhtesem bir zafer kazandiklarini zanneder. Senelerdir bu ugurda büyük ugraslar vermekteyiz Canakkaleyi nasil anlatabiliriz, neler yapabiliriz, diye... Ilk zamanlar Nigel Steel - Peter Hart ikilisinin yazmis oldugu Gelibolu Yenilginin Destani kitabini okuyunca cok etkilenmistik. Iste, dedik, böylesine bir maglubiyet, böyle kiymetlendirilip böyle degerli bir hale getirilir ve ancak bu sekilde bir zafere dönüstürülebilir.Ingiliz akli denilen sey budur iste...O kitabin önsözündeki su ifade, bizi hayretlere düsürmüstü Itilaf devletlerinin askerleri, sonucta Türkler tarafindan yenilgiye ugratilmislarsa da onurlarini korumuslar ve bizim saygimizi hak etmislerdir.Nasil bir onur korumaktan bahsedebiliyorlardi ki Hangi hak edilen bir saygi idi ki bu saygi O nasil bir onurmus ki, Canakkalede korunmus o nasil bir saygiymis ki Canakkalede elde etmislerAslinda, Canakkalede utanc icinde karanlik, issiz, sessiz ve sisli iki firar gecelerinde, onurlarinin en ufak kirintilarini o kiyilarda, 9 siper iclerinde ve disarilarda perperisan yatan cesetleriyle birlikte birakmislardi. Böylesine kuyruklarini bacaklarinin arasina sokarak, sessizce, korkakca bir kacisla neticelenen bir savasin, hak edilebilecek nasil bir saygisi olabilirdi acabaIste, bu savasta, korunacak bir onur varsa o onur siperlerinde son nefer kalasiya kadar vatanlarini koruyan bizim kahramanlarimiza aittir hak edilecek bir saygi varsa o saygi da üc dakika sonra öleceklerini bildikleri halde düsmanin üzerine taarruz etmekte en ufak bir tereddüt göstermeyen o sanli Mehmetciklerimize aittir.Sadettin Özgürün kaleminden Gün Gün Canakkale Serisi, Mostar Yayinlarindan cikti...