Yasamimizin uyuyarak gecen ücte birlik bölümünün kendimizi kesfetmek icin bir firsat olabilecegini hic düsünmeyiz. Rüya bilincinin, yasamimizin geri kalanini zenginlestirmesine imkan verecek psikolojik ve kültürel mekanizmalardan yoksunuz. Sufler, yasam bir rüyadan ibaret degil midir, diye sorarlar. Insanlar uykudadir, ölünce uyanirlar, seklindeki hadis, Islam dünyasinda rüya tartismasini büyük bir etki altinda birakmistir. Bu kitap tasavvufun rüyaya bakisiyla günümüz psikoloji ekollerinin fikirlerini bulusturmayi hedefliyor. Rüyayla ilgili tüm bilinenleri, bilinmeyenlere ulasmak icin bir araya getiriyor. Rüya yorumlamada tek katman yerine cok katmanli okunabilirligi göstermeyi ve iki kanatli kusun insasina katki sunmayi umuyor. M. Fatih Citlak tasavvuf perspektiften rüyaya nasil bakilmasi gerektigini, Dr. Mustafa Merter psikoloji ve tasavvufun rüya yorumunda nasil bir araya getirilebilecegini, Prof. Dr. Necdet Tosun Naksbendlikte rüyanin neden önemli olmadigini, Prof. Dr. Resat Öngören bir Osmanli suf aliminin rüya yorum metodunu, Prof. Dr. Dilaver Gürer Hz. Ysufun rüyasi üzerinden Ibn Arabnin rüyaya bakisini, Dr. Hatice Alibasoglu psikoloji ekollerinin rüya ve rüya yorumuna bakisini ve Musa Hub Bediüzzamanin Risale-i Nurlarda rüyalara bakisini ele aliyor. Uyku rüyaya cagirdigi icin güzeldir ama sakinilmasi gereken elbette gaflet uykusudur.