Akademik düzeyde kurgu ve edebiyat dersleri veren Uzma Aslam Khan, elestirel bakisi, essiz olay kurgusuyla karsinizda. Memleketi Pakistana karsi Batili bakis acisini, kendi kendini yitirenlerin arayisini, inandiklarina yabancilasmislarin zulmünü, ölümü yasam gibi siki siki tutanlarin isaretlerini, göcebelerin yerlesik hayata zorlanisini ic titreten bir duyarlilikla anlatiyor. Bu kitabi okurken daglarla sohbet edecek, göllerin elinden tutacak, bir fotografin dondurdugu zamani yasatmaya devam edeceksiniz.
Irfanin sözünü dinliyor ve gözleri devamli Meryemin cadirinin üzerinde, gölün üzerinde, Kiranin elini tutan Ingiliz kadinin üzerinde geziniyordu. Kadin keci gibi yürüyordu. Fazla hevesliydi. Meryem yöre halkiyla kaynasmak isteyen iyi kalpli yabancilari daha önce de görmüstü. Genellikle -o kadinin da yaptigi gibi- cocuklari secerlerdi. Belki de bu Ingilizler denizleri asarak ve buzula tirmanarak gölü görmeye geldiklerinde, kendilerini olduklarindan daha farkli hissetme ihtiyaci duyuyorlardi. Meryem bu ihtiyaca yabanci degildi. Göl adeta bu ihtiyaci doguruyordu. Cünkü insan gölün yüzeyindeki aynaya baktiginda, görmek istedigini görürdü.