Bir filmin, film bitimindeki yazilar bölümünden görülecegi gibi sayilamayacak kadar cok emegi geceni vardir. Ancak bir filmin tek yaraticisi vardir Yönetmen. Yapimci filmi yapamaz, oyuncu duyguyu iletemez, set ekibi kurguyu olusturamaz her sey yönetmenin zihninin ve ediminin ürünüdür. Yönetmen filmin tanrisidir. Sete geldiginde zihninin labirentlerinde kaybolmus bir sahneyi degil önceden her adimi kurgulanmis, yönetmen senaryosunda kayda gecmis, üzerinde cok uzun süre düsünülmüs bir görüntüyü herkesin görebilecegi yaratima dönüstüren bir sanatcidir yönetmen. Semir Aslanyürek film yönetimini öncelikle anlamak gerektigini vurgulayarak usta isi bir anlatim ve atölye deneyimi esliginde film yönetiminin yöntemi konusunda bir rehber sunuyor. Film yönetimi meslegini tanimliyor, kuramsallastirilmasinda ilk adimi atiyor. Sinema sanati üzerine su ana kadar kimsenin cesaret edip sözünü edemedigi iddialari dile getirirken ister istemez, sinema egitimi üzerine de elestirel bir tutum sergiliyor. Kuskusuz ki her cekim planini yönetmen tasarlar. Filmin her cekim plani yönetmenin bir sözcügü veya cümlesidir. Görüntü yönetmeni kameranin vizöründen baktigi zaman aslinda yönetmenin göstermek istedigini görür. Hatta görüntü yönetmeni kameranin önünde cereyan eden olaylari film yönetmeninin gözüyle ve mutlaka onun cizdigi cercevede görmelidir. Ne olursa olsun cerceve yönetmenin anlatmak istedigi dünyanin sinirlaridir, bu sinirlari kendisi koyar.