Bir Dag Dügünü
Antakya Öyküleri
Semir Aslanyürek
Dügüne davetli calgicilarin, varligina bir türlü ikna olmadigi bir dag köyü orasi; gitmeseler de yolu curcunali.
Hakikatin, bir gün ortaya cikmasi icin taniga ihtiyac duymadigi; bir polenin bile gercegi dölledigi sinir boyu orasi, cinayetlerin gözden irak oldugu.
Agalarin, marabalari kostugu kanli ekin topragi; düzenbazliklarinin, hilekarliklarinin, fesatliklarinin pinari.
Günahlarin isitilmedigi bir sessizlik kuyusudur itiraf odalari.
Bir sihirbazin köy köy dolasip meziyetlerini sergiledigi, kadinlarin falini üfledigi; günesin yeryüzünde insanla bulustugu, insanin yedi musibetten gectigi; erenlerin, bilgelerin masallariyla dolu bir anlati dünyasi.
Bir söylenceler dünyasi burasi. Burasi Antakya.
Iyiligin mesellerle benimsetildigi, kötülügün mesele oldugu diyar. Reenkarnasyonun yabana atilmadigi, hikayeleri bol bir alem.
Yönetmen ve senarist Semir Aslanyürek bu kez karsimiza gercek bir hikaye anlaticisi olarak cikiyor. Cocuklugundan beridir iyi bir hikaye dinleyicisi olarak memleketinden, atalarindan anlatilagelenleri kurcalamadan kurgulayarak anlatiyor.

Insanlar zalim kardes, insanlar... Velakin kendi zulümlerini gizlemek icin baska hayati suclarlar.