Hayat tarzinin en kritik noktasi tüketime dairdir. Biz, dünyacilar gibi tüketemez, onlar gibi harcayamayiz. Giyim kusamimizi modaya göre belirleyemez, zevk icin yiyip icemez, desinler diye gezip tozamayiz. Bizim hayatimiz pazarlamacilarin kodlamalarina ya da gelir dagilimlarina göre tarif edilmis bir hayat olamaz. Bizim hayatimiz deli gibi harcamanin degil, sular seller gibi infak etmenin bicimlendirdigi bir hayattir. O hayati; bereket, infak, sadaka ve rizk gibi tüketici damgali insanlarin asina olamayacaklari kavramlar bicimlendirir. Bu sekilde bicimlenmis bir hayat tarzi sadeligin, rizanin ve kanaatin isildadigi bir hayat tarzidir.
