Babalari asker oldugu icin ayni lojmanda büyümüs Murathan ve Gökcenin kendilerine kurduklari dünyada baska kimseye yer yoktu. Burada sadece Pamuk ve Kepcük vardi. Bir anda aldiklari aci bir haberle kurduklari bu dünya yerle bir olurken kendilerini hic bilmedikleri hayatlarda bulmalari o an icin her seyin sonu gibi görünüyordu.
Aradan gecen yirmi yilin sonunda ayni sehirde Gökcen, doktor; Murathan ise özel kuvvetler askeri olmustu. Karsilastiklari an aslinda hicbir seyin mazide yitip gitmedigini anlayacaklardi. Anilar, pencelerini topraga en siddetli sekilde gecirerek gömüldükleri yerden cikmak icin cirpiniyordu.
Mazi soguk, kalpler ise hala sicakti.
Murathan ve Gökcen icin artik sadece iki secenek vardi
Ya kaderleri yeniden yazilacak ya da gecmis gömüldügü yerde yok olmaya devam edecekti.
Sarilan yaralar kapanirdi.
Benim yaram ise ne sarilmisti ne kapanmisti.
Öylece duruyordu.
Sessiz ama en derinde...