Henüz bebeksin, annen senin icin 1-2 yil uykusuz kaliyor. Sabahlara kadar seni salliyor. Baban ekstra isler yapiyor ki bütceyi denklestirsin. Sonucta bez parasi, mama parasi Biraz büyüyorsun, hastalaninca hastanelere gidiyorsun, herkes etrafinda pervane. Okul basliyor, senin icin sayisiz ögretmen yillarca emek veriyor. Arkadaslarinla beraber günler, geceler, sabahlar dersle geciyor. Okullara özel kiyafetler aliyorsun. Sayisiz kitap okuyor, sikildikca sayisiz sarki dinliyorsun. Televizyon karsisinda da bir sürü vakit geciriyor, kiz arkadaslarini kafelere götürüyorsun. Sonra üniversite, zihnininde sayisiz bilgi. Gelisiyorsun, ögreniyorsun, fikirlerin olgunlasmaya basliyor. Okul bitince is hayatindasin, bir kariyer baslatiyorsun. Sabah aksam bütün her seyin bu kariyer icin. Esin, dostun, dogum günleri oluyor. Oralara gidiyorsun. Aksamlari arkadaslarinla bir araya gelip vakitler harciyorsun. Hala kitaplar okuyorsun. Karsina sayisiz kitap cikiyor. Bitmiyor, bilgilerin arsa cikiyor saniyorsun ama daha basindasin. Ögreniyorsun. Yeni insanlar, yeni hikayeler. Zihnin gelisiyor. Bir aksam arabayi kullanan arkadasin bir agaca carpiyor ve ölüyorsun. 40 yildir üzerine kurdugun, ugrastigin, didindigin her sey tarih oluyor ve hatta kimsenin bilmeyecegi, hatirlamayacagi bir tarih. O kadar insanin emegi, kendi emeklerin, harcanan vakitler, her sey bombos. Ölüm bu kadar kolay mi Böyle olmamali. Ömer Fikret Senin 6 kitabi Ölümün Yalan Yüzü, hayati boyunca kisiligini bulmak icin sorular soran Cenkin, bulamadigi cevaplar yüzünden ic dünyasinda yasadigi caresizligi ve bu sebeple hayatinda acilan tahribatin büyüklügünü anlatiyor.