Kavusulmaz bir ask, hasretten cok daha fazlasidirIsvicre edebiyatinin önde gelen kalemlerinden Peter Stammin yazdigi Duygularin Arsivi, hicligin tam ortasinda kagit yiginlarindan kendine yeni bir hayat kuran yalniz bir adamin icsel monologlariyla sekillenen carpici bir roman. Gecmisle gelecegi saglam köprülerle birbirine baglarken yalnizligi duygulardan arinmakla esdeger tutan yazar; kavusulmayan asklarin, zamanin isledigi suclarin, varolussal hezeyanlarin gölgesinde yükselen bas döndürücü bir anlati sergiliyor. Katmanli hikayesini psikoloji ve felsefe sularinda yüzdürerek derinlikli bir zemine oturtan bu sarsici kitap, pandemi döneminde küresel boyutta deneyimledigimiz sosyal psikopatolojinin edeb bir izdüsümü adeta. Bir seylerin degismesini istemiyorum. Kabahat miKöklü bir gazetenin karanlik dehlizlerinde uzun yillar arsivcilik yapan baskarakter, isini kaybettikten sonra yasama tutunmanin yolunu yine gecmisin tozlu sayfalari arasinda bulur. Görev yaptigi gazetenin arsivini evine tasir, bodrumuna yerlestirir ve bu kez sadece kendisi icin calismaya baslar. Bildigi tek isi devam ettirebiliyor olmak baslarda onu iyi hissettirir. Ancak zamanla, hayati tamamen arsivin icine hapsolur. Gazete kupürlerinin arasindan sizan nostalji rüzgarlari simdilerde 60larinda olan adami eski hatiralarina götürür. Mazi belleginde canlandikca, özellikle cocukluk askini, asla gercek anlamda sevgili olamadiklari Franziska aklina düser. Icinde koca bir bosluga dönüsen bu kadini anilarindan hic koparamadigini fark eder. Belki de artik, özgürlügünü sinirlayan duygularini bir arsive kapatip, gecmisiyle yüzlesmenin ve hayatinda yeni bir sayfa acmanin vaktidir... Peter Stamm, kendisini duygusuzlastirmaya ant icmis bir adamin hayattaki ikinci sansinin pesinden gidisine taniklik ettirdigi bu romaninda, degisimin akintisina kapilmanin ve anilarda yasiyormuscasina sonsuz bir anda var olmanin dayanilmaz cekiciligine vurgu yapiyor. Arsiv yalnizca dünyayi yansitmaz, ayni zamanda dünyanin bir kopyasidir.
