Maalesef pek cogumuz is hayatinda parayi bir sekilde kazaniyoruz ama parayi yönetmeyi birakin onu muhafaza bile edemiyoruz. Gercekten de ülke olarak paramizi yönetme konusunda ciddi sikintilarimiz var. Ortalamanin üzerinde para kazanan avukat, mühendis, doktor gibi meslek sahipleri hatta profesyonel futbolcular bile paralarini yönetmede ciddi sikinti yasiyorlar. Ister asgari ücretli calisan biri olun isterseniz profesyonel futbolcu olun para yönetimi hayati derecede önemli bir konudur. Eger paranizi yönetemiyorsaniz elde ettiginiz basarilarin hic bir önemi yoktur. Finansal okuryazarlik paranin kullanimi ve yönetimine iliskin etkili kararlar alma ve bilincli yargilarda bulunma yetenegidir. Daha farkli bir tanimla finansal okuryazarlik, gündelik hayatta bireyin karsilastigi temel finansal durumlara karsi sorunlari cözebilme ve bilincli bir sekilde finansal kararlar almasini saglayan yeterlilik ya da kabiliyet olarak aciklanabilir. Toplumdaki bireylerin finansal okuryazarlik düzeyi artikca sermaye birikimi artmakta, bu üretimi ve yeni istihdam olanaklarini ortaya cikartmaktadir. Bunun yaninda ekonomik krizlerin yönetimi ve etkilerinin derinlesmesinin engellenmesinde de toplumun finansal okuryazarlik düzeyi önemlidir. Maalesef Standard & Poors arastirmasina göre finansal okuryazarlik konusunda Dünyada 144 ülkede arasinda Türkiye 120. siradadir. Dünyanin finansal okuryazarlik ortalamasi ise 33 seviyesinde iken Türkiyenin orani 23.6 seviyesindedir. Bu yüzden ülke ekonomisinin gelismesi ve bu gelismenin sürdürülebilirligi icin finansal okuryazarlik önemlidir. Unutmayin herkes para kazanir ama herkes parayi yönetemez. Herkes parayi konusur ama cok az kisi parayi konusturur