Hackingin deginmedigi cok az sey var. Kitabi; tarih, bilim ve felsefi düsüncelerden günlük hayata dair düsüncelere, esit bir yetkinlik ve zarafetle uzaniyor. Hacking siirsel, neredeyse agiti andiran bir güzellikle yaziyor. SThe Washington Times
Coklu kisilikten mustarip olmak nasil bir seydir Tani konulan hastalarin cogunun kadin oldugu düsünülürse, bu noktada cinsiyet neden önemlidir Bir hastaligi tanimlamak, bu hastalikla mücadele edenlerin davranislarini nasil etkiler
Bu ve benzeri sorulari yanitlayan Ian Hacking, modern coklu kisilik bozuklugunun gelisimini arastirmisti. Hacking bu calismasinda, 19. yüzyil sonlarina dogru Fransada bellek hakkinda yeni düsüncelerin ortaya cikmasiyla birlikte teshis edilen, önceki bir coklu kisilik dalgasiyla ilgili büyüleyici bir dizi tarihsel kesiti ele aliyordu. Hipnoz, histeri, uyurgezerlik ve kacinma egilimlerinin incelenmesiyle yogun bir sekilde mesgul olan bu dönemin biliminsanlari, ruhu spiritüel alandan koparmayi amacliyordu. O halde bunu gerceklestirmenin en iyi yolu, bellegi ruhun yerine koymak ve sonra onu ampirik incelemeye tabi tutmak degil miydi
Ilk olarak 1995 yilinda yayimlanan Ruhun Yeniden Yazilisi Bellek Bilimleri ve Coklu Kisilik, tarihsel ve cagdas olgulari güclü bir analizle birlestirerek bilgi arkeolojisine katki sunmaya bugün bile devam ediyor. Foucaultnun bir zamanlar bedene odaklanan ve insan nüfusunu siniflandiran bir politikayi ustalikla tanimlamasi gibi, Hacking de ruhun bilimsellesmesi yönündeki bir bellek politikasinin tanimini ustalikla sunuyor.