Deneme türündeki bu kitapta, yazar yirmi birinci yüzyilda, insanligin geldigi asamayi samimi bir üslupla anlatmaya calisiyor. Gündelik hayatta pek cok kez görüldügünden dolayi artik alisilan ve yadsinan, belki bu yüzden fark edilemeyen cirkin olaylar ve durumlar göz önüne serilerek, insanoglunun tarihine bir bakima not düsülmeye cabalaniyor.
Kitabin icerisindeki ayri bölümleri veya konulari okurken, bir yandan ister istemez insanda umutsuzluk hissi olusuyor. Diger yandan yazarin tüm ictenligiyle kalbimize ve ruhumuza yönelik ümitvar olan dogruluga cagri mesajlari okuyucunun icini isitmaya yetiyor denilebilir.
Özellikle yolun basindaki genc insanlar, icerisinde yer aldigimiz su tuhaf caga dair bircok meselenin ve kavramin gercekci bir yaklasimla nakledildigi, bu dopdolu icerikten faydalanabilir; hayatin ve dünyanin nasil bir yer oldugunu görebilirler, bu zorlu yolda nasil adim atmalari gerektigi noktasinda alternatif-iyi niyetli bir bakis acisi araciligiyla kolayca bilgi edinebilirler.
Kisaca yasamin icinden canli-yakici manzaralarin sürükleyici ve yalin bir tarzda aktarildigi bu felsefi kitapta, yazar birinci elden okura bol bol düsünme ve dünyayi anlama firsati veriyor. Bazi paragraflarin ögreticilik bakimindan neredeyse basli basina bir hazine oldugu ise ancak özenle okunursa anlasilacaktir.