Yasli adamin kaslari egik, dudaklari sarkik, yüzü asik, bakislari donuktu. Yorgun, yilgin, ümitsiz. Ekrem adamin birbirine sarilan parmaklarina bakti. Kalin, kisa, killi parmaklar, onun beden iscisi oldugunun isaretiydi. Yillar sonra o koltukta o adam gibi oturacagini hissetti. Kendine döndü. Icine. Gencligine. Yorgun, yilgin, ümitsiz hayatina. Camda Eriyen
Duyduklarimizin, duyuracaklarimizin bize yükleyeceklerinden ve yükleneceklerimizden ve yüklenemeyeceklerimizden, yarim kalan cümlelerden, o eksik kelimelerden korktuk. Korktuk eksiklikten. Yarim olmaktan, öbür yarisi olmaktan, tamlamaktan, tamamlanmaktan cok korktuk. Yarim kalan cümleler, havada bir müddet asili kalip düstüler yere. O daha fazla kalamadi. Alt dudagini isirdi, gözleri islandi, yarim kalan cümlelerimi yerden kaldiramadi. Düsmeden ona degecek kadar uzun bir cümle kuramadim. Gitti. Yere Düsen Cümleler