Bu gece saat bir sularinda Tokyonun bir semtinde bir suc eylemi, daha dogrusu cinayet sahnelenecek. Simdi hazirlanip seninle o olayi seyretmeye gitmek istiyorum, ne dersin

20. yüzyil Japon edebiyatinin devlerinden, büyük eserlerin yaraticisi Cuniciro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde döneminin en büyük yazari olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Misimayla birlikte savas sonrasi Japon edebiyatinin büyük dörtlüsünden biri olarak anildi. Eserlerinde kadin erkek iliskilerini, erotizmi ve saplantilari cesurca isleyen Tanizaki, Gündüz Seytanlarinda cinayet, röntgencilik ve Tokyonun yeralti suc dünyasina dair heyecanli bir hikaye anlatiyor.

Bir sabah, bütün gece calismis olan yazar Takahasi, eski dostu Sonomuradan bir telefon alir. Heyecanini zorlukla kontrol edebilen Sonomura, Edgar Allan Poenun Altin Böcek öyküsünden esinlenen gizli bir kriptografik kodu kirdigini ve gece yarisi islenecek bir cinayetin yeri ve zamanini tahmin ettigini söyler. Sonomuranin cilginliklarina ve amatör dedektif gecmisine asina olan Takahasi ona inanmakta zorlanir ama merakina engel olamaz ve müstakbel suc mahallinde röntgencilige basladiklarinda tuhaf olaylar onlari bulacaktir.