Ordinaryüs Profesör Doktor Iblis Kurtdüsüren, emekli olmus ve sirin bir sahil kasabasina yerlesmistir. Stajyer seytanlarin mezuniyet gecesinde yaptigi konusmayla hakli bir söhrete kavusan ve hararetli tartismalarin fitilini atesleyen Iblis Kurtdüsüren, genc bir gazeteci seytanin röportaj teklifini geri cevirmez.
Deniz Kenarindaki Yazliginda Emekliliginin Tadini Cikaran Ordinaryüs Profesör Doktor Iblis Kurtdüsürenle Son Röportajda binyillara dayanan ayartici tarihcenin ilk kez bir hikaye kurma firsati yakaladigi gözler önüne serilir. Sanayi inkilabi, modern sehir ve dijital devrim kozlariyla insani cepecevre kusatan kurtdüsürenler, el yükselterek yeni bir hamle yapar Tanrisal paradigmanin karsisina kaos paradigmasi cikarilir. Doga, dil ve ahlak dizgesi tehdit altindadir, modernbilim marifetiyle inandirici hatta büyüleyici bir hikaye anlatmak mümkündür artik.
Son Röportajda Iblis Kurtdüsürenin insanlara vesvese üfleyerek ve seytanlara kilavuzluk ederek gecirdigi uzun meslek hayati masaya yatirilirken dünyada, bilhassa son üc yüz yildir olup bitenlere dair sirlar desifre oluyor.
Ömer Faruk Dönmez öykü repertuarini bicim ve icerik bakimindan tahkim etmeye devam ediyor. Nehir söylesi formuna yaslanan bu uzun öyküde kidemli bir kurtdüsürenin agzindan cikanlar oldukca sasirticidir. Son Röportaj dua ve kötülük problemi, garson-tanri ve tekno-tanri, imtihan ve tecelli, mutluluk ve beklenti, evrim ve yaradilis gibi cagimizin pek cok düsünsel krizine ve kavram karmasasina kurmacanin mümbit sahasindan careler öneriyor.