Hukuk ve retoriksel dil ayrilmaz bir sekilde birbirine baglidir. Nihayet adalet sadece kurallarin uygulanmasiyla degil, ayni zamanda gerekcelerin ifade edilmesiyle de ilgilidir. Mahkeme salonlari, kelimelerin gücünün ön plana ciktigi ikna alanlaridir. Bu kitap, yargi retoriginin büyüleyici dünyasina girerek, yargiclarin kararlarini sadece hukuk bildirileri olarak degil, ayni zamanda adalet anlayisini sekillendiren zorlayici anlatilar olarak nasil olusturduklarini arastiriyor. Yargi retorigi zengin ve cok yönlü bir calisma alanidir. Kitapta, yargiclarin ve avukatlarin argüman olusturmak, duygulari uyandirmak ve mesruiyet saglamak icin kullandiklari araclar incelenmektedir. Calismada ayrica yargiclarin ikna edici bir dava olusturmak icin yasal emsalleri, olgusal ayrintilari ve hatta tarihsel baglami nasil bir araya getirdikleri kesfedilmektedir. Kitapta gerekceli argüman ile duygusal manipülasyon arasindaki ince cizgi incelenerek, yargisal iknanin dogasinda bulunan etik hususlar tartisilmaktadir. Kitap sadece hukukcular icin degil ayni zamanda yargi dünyasinda yer alan ve onun muhatabi olan herkese seslenmeyi hedeflemektedir. Yargiclarin ve avukatlarin dili nasil kullanmalari, argümanlari ve karsi argümanlari nasil olusturmalari gerektigi aciklanmaktadir. Kitap ayrica dönüm noktasi niteligindeki davalardan, tarihsel analizlerden ve güncel tartismalardan yararlanarak yargi retoriginin ilgi cekici bir incelemesini sunmaktadir. Ister bir hukuk profesyoneli ister bir hukuk ögrencisi ya da sadece dünyanin merakli bir gözlemcisi olsun, kitap adaletin dili ve mahkeme salonundaki kelimelerin kalici gücü hakkinda daha zengin bir anlayis saglamayi amaclamaktadir.
