Türklerin Islamiyeti kabul edip diyar-i Rmu yurt edinmeye basladigi XI. yüzyildan itibaren Orta Asyadaki Türk illerinden Anadoluya gaza erleriyle beraber alperenler, teskilatci dervisler de gelmeye baslar. Bu yolla Anadoluda kurulmaya baslanan gönül medeniyeti Osmanli Devletinin kurulusuna, hatta Istanbulun fethine kadar devam eder. Iste bu yeni topraklarin manev cehresinin olusumunda daha ilk günlerden baslayarak en büyük rolü, özellikle Anadolunun dört bir kösesinde faaliyete baslayan tarikatlar oynar. Mevlana Celaleddn-i Rm etrafinda kurulan Mevlevlik, Haci Bektas-i Vel etrafindaki Bektaslik, Haci Bayram-i Vel cevresindeki Bayramlik bu sürec icinde akla ilk gelen isimlerdir. Bu ameliye sirasinda Irakta XII. yüzyilda Abdülkadir-i Geylannin kurdugu Kdiriyye tarikatinin Anadoludaki bir kolu olan Esrefiyyenin de bu yeni olusumda önemli rolü olur. Anadolu halkinin asirlarca elinden düsürmedigi, Mevlid, Muhammediye, Ahmediye ve Envarül-sikn gibi temel kitaplar arasinda yer alan diger bir eser de Esrefiyye tarikatinin kurucusu Esrefoglu Rmnin kaleme aldigi nefisleri aritici anlamina gelen Müzekkin- Nüfstur.