Suc genel teorisinin merkezindeki kavram, kuskusuz haksizlik kavramidir. Haksizliktan söz edilebilmesi icin sucun yasal tanimini olusturan soyut unsurlarin somut olayda hayat bulmasi, bir diger ifadeyle tüm maddi kosullariyla tipikligin gerceklesmesi gerekmektedir; ancak yeterli degildir. Bunun yaninda, fail ile isledigi fiil arasinda sübjektif bir iliskinin bulunmasi ve herhangi bir hukuka uygunluk nedeninin uygulama alani bulmamasi gerekmektedir. Söz konusu sübjektif iliski, kural olarak kast biciminde kendini göstermektedir. Kast, tipik neticenin faile sübjektif isnadiyetinin temelini olusturmakta ve kuskusuz suc genel teorisinin en önemli konularindan birini teskil etmektedir. Kastin kabul edilebilmesi icin öncelikle failin tipikligi somut olayda gerceklestiren maddi kosullari bilmesi gerektigine göre; tipikligin somut olaydaki maddi kosullarinin bilinmemesini ifade eden tipiklik hatasinin mevcut oldugu her durumda kastin ortadan kalkmasi mantigin bir geregidir. Tipiklik hatasinin haksizligin sübjektif unsuru olan kast üzerindeki bu etkisi, onun suc genel teorisinde ne kadar büyük bir öneme sahip oldugunu göstermektedir.
Tipiklik hatasi üzerine yazilan bu kitap, üc bölümden olusmaktadir. Ilk bölümde ceza hukukunda hata kurumu ile tipiklik hatasina iliskin bazi kavram ve konular genel olarak ele alinmistir. Ikinci bölümde tipiklik hatasinin hata ögretisi icindeki sinirlari tespit edilerek kast acisindan önemsiz hata durumlarindan nasil ayrilacagi aciklanmistir. Ücüncü bölümde ise tipiklik hatasina iliskin özellik arz eden konular ele alinmis ve her bir konuya iliskin görüs ve önerilerimiz ortaya konmustur.