Emir Timur, yalniz Türk-Islam dünyasinin büyük hükümdarlarindan biri olmakla kalmayip, tarihin kaydettigi en büyük cihangirlerden biridir. Timur 1336da Maveraünnehirde Semerkandla Belh arasinda Kes kasabasinda dogdu.1370te Maveraünnehir Hakimi Emir Hüseyinin ölümünden sonra Maveraünnehire tek basina hakim oldu ve Semerkanda gelerek tahta cikti.

Biz ki, Mülük-i Turan Emir-i Türkistaniz diyen Emir Timur,35 senelik hükümdarligi süresince yaptigi bütün savaslari kazandi. Cine ve Delhiye kadar bütün Asyayi; Irak, Suriye ve Izmire kadar bütün Anadoluyu hakimiyeti altina aldi. Idaresi altindaki cografyanin imariyla yakindan ilgilendi. Su kanallari insa ettirdi. Büyük sehirleri ticaret yollarina bagladi. Özellikle Semerkant sehrini örnek bir yerlesim haline getirdi.

Alim ve iyi bir devlet adami olan Timur, Tüzükat-i Timur adiyla kanunlar cikardi. Ilim adamlarina büyük saygi gösterdi, Islam alimlerini meclisinde bulundurdu. Tecrübe bana gösterdi ki, din ve yasalar üzerine kurulmayan bir devlet, uzun zaman yasayamaz. Böyle devlet, cirilciplak olup kendisini gören herkese karsi gözlerini yere dikmis ve herkesin yaninda saygi ve degerini yitirmis adama benzer.Bu durumda böyle devlet, tavani, kapisi, avlu duvarlari olmayan ve her önüne gelenin icine daldigi eve benzetilebilir. Bunun icindir ki, ben devletimin catisini, Islamiyet üzerine kurdum. Devletimi idare icin yasalar düzenledim. Bu yasalar uygulandigi sürece, onlara aykiri hareket etmekten sakindim diyen Emir Timurun halkin haline vakif olmak, iyilere iyilikle muamele edip kötülere kötülüklerini iade etmek, hükümet idaresinde kanunlara riayet etmek, askerlere daima hürmet etmek, alimlerle ve emirlerle siki iliskilerde bulunup istisare etmek, adalet ve tarafsizlikla Allahin kullarinin hep iyiligini istemek ve onlarin teveccühünü kazanmak gibi ilkeleri, günümüzde dahi önemini korumaktadir.